NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ قَيْسٍ
عَنْ عَطَاءٍ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ قَالَ
بِعْنَا
أُمَّهَاتِ
الْأَوْلَادِ
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَأَبِي
بَكْرٍ فَلَمَّا
كَانَ عُمَرُ
نَهَانَا
فَانْتَهَيْنَا
Cabir b. Abdullah'dan
rivayet edilmiştir; dedi ki:
Biz Resulullah (s.a.v.)
ile Ebu Bekir (r.a) dönemlerinde "Ümmühatü'l-evlâd" (denilen, bizden
bir çocuğu olan cariyeler)! sattık. Ömer (r.a) (halife) olunca bize (bunu)
yasakladı, biz de vazgeçtik.
İzah:
Ümmü Veled:
Efendisinden çocuk dünyaya getiren cariye demektir. Çoğulu,
"ümmühatü'l-evlâd" gelir. Münziri, bu hadisi rivayet ettikten sonra
özetle şöyle der: Bazı alimler şöyle demişlerdir: Sahibinden çocuğu olan
cariyeler muhtemelen Resul-i Ekrem (as) zamanında çok az satıldığı için onun
bundan haberi olmamış olabilir. Şu ihtimal de vardır, belki ilk zamanlarda bu
nevi cariyelerin satılması caiz idi, sonra yasaklandı. Ebu Bekir (r.a) ise
konulan yasağı duymamış olabilir veya onun döneminde bu nevi olay vuku
bulmamış olabilir. Çünkü onun dönemi kısa sürdü. Hz. Ebubekir Bu dönemde bir
taraftan dinden dönenlerle savaşmakla meşgulken, diğer taraftan islâmi
hizmetler konusunda yoğun bir çalışma içerisinde idi. Ömer (r.a) halife iken,
bu konu hakkında Resul-i Ekrem (as) tarafından buyrulmuş olan sahih hadisler
kendisine intikal edince bu yasağı koydur,"
Avnü'l Mabud yazarı,
İbn Kudâme'nin de şöyle dediğini nakleder: "Sahibinden çocuğu olan
cariyeyi satmanın caiz olmadığı yolunda sahabelerin icma'i vardır. Hz. Ali,
İbn Abbas ve İbn Zübeyr'in bunu caiz gördüklerine dair yapılan rivayet,
nakledilen icma'i gölgelemez. Çünkü bu zatların bu görüşten rücü ettiklerinden
rivayet edilmiştir.
Bu ifadelerin akabinde
konuya ilişkin rivayetler nakledilmekte ise de bunların buraya aktarmaya gerek
görmüyoruz. Çünkü günümüzde bu nevi meseleler görülmez. Cariye işi tarihe
karışmıştır. Huliboğlu Haydar, Sünen-i Ibn Mace Tercemesi ve Şerhi. VII. 102.